İç Sesimizle Bağlantı
Hayat , biz istesek de istemesek de hızla akıp geçiyor. Hızlanan hayata, değişen şartlara, yeniliklere uyum sağlamak için bedensel, zihinsel , duygusal ve ruhsal varlıklar olarak önlemler almamız gerekiyor. Daha sağlıklı ve huzurlu bir beden için.
Hayatın hızlanması ne demek?
Yaşamlarımız o kadar yoğun ki, nerede olduğumuza, ne yaptığımıza ya da hayattaki genel pozisyonumuza ve amacımıza nadiren durup bakıyoruz.
Önceleri zaman yeterli derken ne oldu da şimdi yetmiyor? Zaman aynı, 24 saat. Her insanın eşit olarak sahip olduğu tek ortak olgusu.
Peki niye böyle algılıyoruz. Her şeye her herkese yetişme telaşımız mı var. Bir yandan hayata uyum sağlarken diğer yandan kendi duygularımızı ve değerlerimizi mi görmezden geliyoruz.
Etrafımızda olanların ne kadarını fark edebiliyor, en önemlisi hissedebiliyoruz?
Entelektüel kapasitemiz arttıkça yaşama heyecanımız azalabiliyor. En çok yaptığımız şeyleri ve en yakınımızdaki kişileri daha az fark edebiliyor ve tanır hale gelebiliyoruz. Sonuçta farkındalıktan otomatik pilota geçmiş oluyoruz.
Hızlanan hayata ayak uydurma telaşı ve yoğun çalışma temposuna sadece bedenimiz değil, duygusal ve ruhsal boyutlarımızda dayanamıyor ve direnemiyor.
Bazı meslek grupları bu tempoya yaşam tarzlarıyla uyum sağlayabiliyor. Daha çok idealist yaklaşanların, en iyisini yapamaya çalışanların, kendini topluma hizmet etmeye adayanların beden ve ruhsal boyutları daha yorgun düşebiliyor.
Aynı şekilde çocuklarımızda bu hayata adapte olurken günlerini otomatik pilotta geçirebiliyorlar. Ne zaman kalkılacağını, okula ne zaman gidileceği, haftasonu o kurstan öbür kursa sürüklenmeleri. Farkındalıkları biz yetişkinlere göre daha iyi oldukları halde duygularını tanımada veya dile getirmede zorluk çekiyorlar.
“Hepimizin içinde, bizi dış dünyadan koruyan ve uzaklaştıran bir sessizlik alanı vardır” diyor AnselmGrün ve ekliyor; “Kutsal bir yerde olma deneyimi kendi içimizdeki kutsal bölgeyi bulmaya yardımcı olur. Her yerde ve her zaman , şifa ve bütünlük bulmak için içimizdeki kutsal bölgeyi ziyaret edebiliriz.”
İçimizdeki bu kutsal bölgeyi kendimizle iletişime geçerek bulabiliriz.
Bu yorgunluğu hafifletmek, bedeni ve ruhu rahatlatmak nefes almasını sağlamak için kendi iç sesinizin ne kadar farkındasınız?
Yaşamda kendi iç dünyamızla kurduğumuz ilişkiyi fark etmek büyük önem taşır. İç sesinizle iletişime geçtiğinizde ; kendinizi tanımayı, anlamayı ve yaşamla aramızdaki teması ve algılarımızı anlamamızı kolaylaştıracaktır. Kendimize nasıl yaklaştığımızı ve kendimize nasıl davrandığımızı gösterecektir.
İç sesinize kulak verdiğinizde bedeniniz ve ruhunuzneye ihtiyacı olduğunu söylüyor?
Zamanınızı harcama biçiminize çok daha fazla dikkat etmeniz gerektiğini anımsatabilir. Ya da sürekli yorgun olduğumuz için daha iyi beslenmenizi ve egzersiz yapmanız gerektiğini hissettirebilir. Ya da ilişkilerinizi gözden geçirmenizi özellikle de ailenize daha fazla zaman ve ilgi göstermenizi hatırlatabilir.
Belki de şimdiye kadar keşfetmediğiniz yönleriniz ortaya çıkacak. Bu yönlerinizden hangilerini geliştireceğinizi , hangilerini baskılayacağınızı göreceksinizdir.
Kendimizle nasıl konuştuğumuz kendimize dair ne hissedeceğimizi belirler.
Belirli bir düzende iç diyoloğumuzu kuvvetlendirdiğimizde yaşamsal dengemiz için gerekli organizasyonu sağlamış olacağız. İç dünyamızı geliştirmemizi sağlayacak çeşitli metotlarda mevcuttur.
Demek ki, iç sesimizle olan ilişkimizi dış seslerden gelen gürültülerden koruyabilirsek bedenimizle sakinlik yaşayabiliriz.
ŞAHİKA YIĞMAN
MYK-Belgeli Profesyonel Koç,
Eğitmen